Terapiste Bağımlı Olmanın 3 Zararı Nedir?

  • Terapi derinlikli duyguların konuşulduğu bir süreçtir. 
  • O yüzden terapiste bağımlı olma riskine karşı uyanık olmak gerekiyor. 
  • Yoksa bazı zararlar oluşabilir.
  • Mesela; kendi sorumluluğunu fark edememek, verimin düşmesi ya da kaynak arayışı motivasyonunun azalması gibi.
  • Bu önemli konuyu uyan yöntemi üzerinden anlattığım YouTube videosunu izleyebilirsin.
 

Terapistler mükemmel bir dinleyici ve sorun çözücü gibi görüldüklerinden dolayı özellikle bazı kişiler terapi sürecinde terapistine bağımlı hale gelmeye başladıkları görülebiliyor.

Bu kişilere, terapiden pek fayda görmeseler de terapiyi bırakırlarsa daha kötü olacak gibi gelir.

Uyan Yöntemi eğitimimde kendi kendinin terapisti olmayı öğretiyorum. O yüzden terapiye bağımlılık konusu da önemsediğim bir konu. 

Bu yazıda terapiste bağımlı olmanın zararlarını ve dikkat edilmesi gereken noktaları anlattım.

Terapinin amacı, bağımsızlaştırmak ve kendi kendinin terapisti olmanı sağlamaktır.

Bu süreçte danışan-terapist arasında kurulan terapi ilişkisi, danışanın büyüyüp gelişmesini amaçlar.

Bu ilişkide güvene ve açıklığa dayanan bir bağın oluşması önemlidir. 

Bu bağ bazı kişilerde bağımlılığa dönüşebilme riskine sahiptir.

İyi bir terapist bunu fark edip gereken şekilde konuyu ele alır ancak eğer fark edilmezse bu bağımlılık bazı Zararlar verebilir.

1. Sorumluluğu fark etmemek

Kişi hasta-doktor beklentisi içinde olabilir.

Danışan terapistini kurtarıcı olarak gördükçe kendini kurban olarak görebilir.

Pasif bir rol oynayarak değişimin sadece terapi seanslarında olacağını düşünebilir.

2. Verimi düşürmek

Terapide verimlilik araştırmalarında %40 oranında en büyük faktör danışanla ilgilidir.

Terapistin etkisi düşünülenden azdır.

Terapist senin içindeki gücü açığa çıkarmanı hızlandırır. Cerrah gibi düşünebiliriz.

Yarayı o değil, beden iyileştiriyor. Cerrah engelleyici koşullara müdahale ediyor.

Psikolojik cerrahlar yani terapistler ise senin engelleyici koşullara müdahale etmene yardım eder.

3. Kaynak arayışı motivasyonunu azaltmak

Bazı yalnız kişiler terapisti, kendini açma ihtiyacını giderdiği biri gibi görebiliyor.

Beklentisiz şekilde sadece paylaşım yapmak isteği olabiliyor. Bir dostuyla dertleşiyor gibi.

Anlaşılmak ve dinlenilmek iyi geliyor.

Hatta bazı kişiler aşık olduğunu hissedebiliyor.

Halbuki bu gerçek bir ilişki değil.

Terapist bu eğilimin farkında olmazsa bu bağımlılık dışarıda kaynak arama motivasyonunu azaltabilir. Buna dikkat edilmeli.

Odak noktasında terapi seansları değil; yaşamın kendisi olmalıdır.

Toparlayacak olursam bağımlılık oluşmaması için sorumluluğunun bilincinde olman, verim alabilmek için kendi kaynaklarını oluşturman ve kullanman gerekiyor. 

Bunu sağlayabilmede kendi sentezlediğim Uyan Yöntemini öğrenmeni öneririm

Terapi al ya da alma 4 basamaklı bu yöntemi kendi kendine yardımcı olabilmek için kullanabilirsin.

Uzm. Psk. Cem Gümüş

Kaliteli Yaşam Danışmanlığı ve Travma Terapisi/EMDR özel çalışma alanlarımdır.

Psikolojik güçlükler ve kişisel gelişime yönelik birçok içerik (kitap ve online eğitimler vb.) paylaşıyorum.

İçeriklere ulaşmaya başlamak için buraya tıklayabilirsiniz.

Kendinin Terapisti Ol Kitabı

psikolog kitapları öneri kendinin terapisti ol

Daha Kaliteli Bir Yaşam İçin
4 Basamaklı Uyan Yöntemini
Nasıl Kullanabileceğinizi Öğrenin

Bir Yanıt

  1. Hocam danışan terapiyle şikayetlerinde başa çıkabilme becerisini kazanmasına rağmen terapi seanslarına bağımlılık geliştirmişse ve danışman da sonlandırma yapmıyorsa bu etik ihlallerin hangisine dahil edilir? yaralı olmak zarar vermemek mi yoksa sorumluluk kısmında mı etik ihlal vardır diyebiliriz? yanıtlarsanız memnun olurum
    saygılar,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir