Sınır koymanın ilk aşamasının kendini tanımak olduğunu söylemiştim.
Kendini tanımaya başladın, neyi isteyip neyi istemediğini anladın.
Artık isteklerine kabullenici şefkatli ve yaklaşıyorsun.
Şimdi mevcut durumunu biraz daha analiz etmen ve bir şeyler yapmaya hazırlanman gerekiyor.
Sonuçta sınır koymak başlangıçta öyle kolay bir şey değil.
3 aşamalı sınır koyma stratejisini anlattığım ikinci bölümle sevgili bilgisayarımla kendi tek taraflı sohbetimize devam edelim 🙂
Şu an sadece bilgisayar ekranına baksam da aslında ekran seninle benim aramızdaki sınırdır.
Sınırın ötesinde şu an seni hissedebiliyorum.
Hem blog ve videolara gelen yorumlardan hem de eğitimlerime katılan kişilerden yalnız olmadığımı, sana ulaşabildiğimi görmek çok güzel.
Sınır çizme yolları konusuna geri dönelim.
Ortada sadece somut sorun mu var yoksa bakış açımda da düzeltmem gereken şeyler var mı?
Bu sınır çizmeyi öğrenmenin ikinci aşamasında kesinlikle cevaplaman gereken bir sorudur.
Bunu nasıl yapabileceğini Uyan Yöntemimi anlattığım Kendinin Terapisti Ol kitabında ikinci basamakta detaylı anlatıyorum. Tüm takipçilerime de kitabımı edinmelerini öneriyorum.
Normalde bir sorun olunca hemen tepkisel davranılmaması gerekir.
Genelleme yapmayı sevmem ama ülkemizde genelde en büyük sorun, tepkisel davranmak oluyor.
Normalde bir sorunu çözmek için iyi bir analiz ve hazırlık yapıp ondan sonra bir şeyler yapmak gerekir ama bizde önce yarım yamalak bir şeyler yapılıyor ardından da başka sorunlar çıkıyor.
Eğitim, ekonomi gibi birçok alanda onlarca yıldır bu sorunu görüyoruz.
Neyse ben bizim kendi bireysel küçük dünyamıza döneyim çünkü ülkeyi kurtarmaya çalışma fikirlerini söyleyip sonra da kendi iç dünyamızdaki ülkemizi kurtarmamayı üzücü buluyorum.
Ben kişisel sorumluluğu çok önemsiyorum o yüzden kendi sorunlarımızın sorumluluğuna odaklanalım.
Bunu herkes yaparsa dünya değişmeye başlayacaktır.
Sınır koymak için ikinci aşamada iyi bir hazırlık yapman ve bunu uygulamaya karar vermen gerekir.
Eşinle arandaki sorunlarda o anlaşılmadığını düşünüp kendini sana kapatıyorsa sınır koymayı öğrenmen gerekiyordur.
Sınır sorunları varsa ortada sıcak ya da soğuk bir savaş var demektir.
Savaş bitmedikçe arzu ettiğin yakınlık ve güven ilişkisini sağlayamayacaksınızdır.
Kendini tanıma sürecinde duygu ve ihtiyaçlarına daha çok kulak vermeye başladın diyelim.
Sonraki aşamada sınır koymaya ciddi şekilde hazırlanman gerekiyor.
Peki neler yapabilirsin? 3 şey öneriyorum.
1.Kendini Daha da Yakından Tanı
Kendi isteklerin ve duyguların hakkındaki farkındalıklarını derinleştirmen gerekiyor.
Görünenin ötesine geçmelisin.
İlk bölümde anlattığım duygu ve ihtiyaç farkındalığı ile şu an önünde var olan mevcut durumunun fotoğrafını çekiyorsun.
Bu aşamada ise mevcut durumunun ötesine ya da gerisine bakmalısın.
İlişkide saygı ya da sevgi gibi çok doğal ihtiyaçların aktive oluyorsa “Bu konularda benim önceki hayatım nasıldı? Çocukluk dönemimde de sorunlarım var mıydı? İleride bu ihtiyaçlarımı hayatımın başka alanlarında da sorunlu şekilde karşılayamayacağımdan korkuyor muyum?” gibi soruları cevaplaman gerekir.
Analiz konusunda söyleyebileceğim çok şey var.
4 basamaklı Uyan Yönteminde ben bunu yazarak yapmayı öneriyorum.
Yazarak düşünmeyi “Kendinin Terapisti Ol” kitabımda ve 5 haftalık Uyan Yöntemi eğitimimde detaylı olarak anlatıyorum.
Uyananlar Kulübündeki üyelerle aylık buluşmalarımızda da kişisel soruları cevaplayıp bu analizleri daha verimli hale getirebiliyoruz.
Analiz aşamasında diğer kaynaklardan öğrendiğin her türlü bilgiyi kullanabilirsin.
2.Sınır Koyma Zorluklarına Hazırlan
Sınır koymayı öğrenme sürecinde genelde birbirine benzer türde sorunlarla karşılaşıldığını görüyoruz.
Bu konudaki gözlemlerimiz ve bilimsel çalışmalarda bazı bulgular var.
Bunlardan bazılarını özetlediğim Sınır Koymayı Zorlaştıran 6 Nedeni anlattığım yazımı da okuman faydalı olacaktır.
Bu tür engelleri kendi kendine de analiz ettiğinde yakalayabilirsin ama Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek olmadan bu analizi daha da hızlandırman mümkün olabilir.
Mesela, bu yazılardan birinde anlattığım sen merkezcilik alışkanlığın varsa eşine karşı fedakar davranıp onu memnun etmeye odaklanıyor olabilirsin.
Sonra da karşılığında beklediğin yakınlığı görmeyince hayal kırıklığına uğrayıp tepki gösteriyorsun ve eşin senden iyice uzaklaşıyor olabilir.
Bu durum seni çaresiz hissettirip sınır koyma konusunda ne yapacağını şaşırmana neden olabilir.
Duygular biriktikçe kendinin daha tahammülsüz olduğunu görüp bazı şeylerle yüzleşmekte zorlanabilirsin.
Bu gibi sınır koyma zorluklarını fark edersen bu zorlukların kendisine özel hazırlıklar yapabilirsin.
Böylece bu engeller birer engel olmaktan çıkabilir.
Örneğin, sen merkezcilik yerine biz merkezciliği öğrenip kendi ihtiyaçların konusunda daha doğrudan olmayı ve bunu empatik yüzleştirmeyle yapabileceğini fark edebilirsin.
Empatik yüzleştirmeyi merak ettiysen yorumlara yaz, çok talep olursa bu konuyu başka bir konuşmada işleyebilirim.
Bu arada sınır koymanın zorluklarını anlattığım yazıdaki 6 maddeden çok daha fazlası olabilir.
Kendi özel durumunda sınır koymanın önünde başka engeller de olabilir.
Bunu analiz etmenin en iyi yolu kişisel destek alarak sana özel bir analizi bir uzmanla birlikte yapmaktır.
Çoğu zaman kendi kendine yaptığın analizler bazı ipuçlarını yakalaman için yeterli olabilir ama eğer kendi kendine bir şeyler fark etmekte zorlanırsan bir uzmana başvurabilirsin.
3.Harekete Geçme Planı Yap
Kendini daha yakından tanıdıktan sonra karşılaşabileceğin olası zorluk kaynaklarını da göz önünde tutup bir plan yapmanı öneriyorum.
Kendinin Terapisti Ol kitabımda anlattığım 4 basamaklı Uyan Yönteminin 3. basamağında da aksiyona geçmeyi çok önemsiyorum.
Fark ettiklerin havada kalmamalı, küçük adımlarla bu bilgileri kullanmalısın.
Yoksa olumsuz duyguları yoğun şekilde hissetmeye devam edersin çünkü sınır koyma gerekliliği halen aynı şekilde devam ediyordur.
Hani bazı kişiler vardır ya iş projeleri olur, biraz adım atar, zorlanınca, yolunda gitmeyince bırakır ve başka hayallere dalar.
İşte sınır koyma konusu da bu tür projelerden birisi olmamalıdır.
Tabii ki ideal koşullardan bahsediyorum. Eğer maksimum verimlilikte yaşamında yeni bir sayfa açmak istiyorsan o zaman güçlü adımları planlamak ve kararlılıkla bunları uygulamak lazım.
Hangi adımları atacağını belirle ve bunları uygula.
Örneğin, eşine karşı daha açık ve net bir iletişimle yaklaşma konusunda empatik yansıtmayı öğrenip karalılıkla kendi isteklerini ortaya koymaya karar verebilirsin.
Ya da etkili mola verme yöntemini öğrenip buna göre bir hazırlık yaparak öfke patlamaları olduğunda daha fazla yıpranmayabilirsiniz.
Ne kadar kolay anlatıyorum değil mi? 🙂
Bunları uygulamak gerçekten kolay değil, kendimden biliyorum ama yavaş yavaş uygulamaya kararlılıkla devam edince meyvesini almaya başlayacağını söyleyebilirim.
İnsanın en karanlık ve hassas noktaları sınır koymaya çalışırken devreye giriyor.
O yüzden iyi bir hazırlık yapmak lazım çünkü zor bir işi başarmaya çalışacaksın.
Sınır koymak için önce kendini, ihtiyaçlarını tanımanı, sonra da sınır koyma konusunu ön planda tutup buna hazırlanmanı önerdim.
Hazırlık içinde kendini daha da yakından tanımanı, olası zorluklara karşı uyanık kalmanı ve atacağın adımları düşünmeni tavsiye ediyorum.
Son derece anlaşılır ve basit görünen bu stratejiyi uyguladığında tabii ki işler pürüzsüz şekilde ilerlemeyecek.
Sonraki bölümde de sınır koyma sorununu çözme sürecini kalıcı hale getirmek için ne yapman gerektiğini anlatacağım.
Tüm bu yazılarımı bir bütün olarak takip etmen çok önemli.
Daha da iyisi sınır koyma yazı dizisindeki tüm yazılarımı okumanı öneririm. Hatta daha da iyisi blogumdaki bağlantılı olabilecek tüm yazıları okuman olabilir 🙂
Kendine iyi bak. Kendine iyi bakmak için bunu nasıl yapabileceğini öğrenmeye özel bir zaman ayırmak çok önemli.
Uzm. Psk. Cem Gümüş