İlk Terapi Seansım Öncesi Neleri Bilmeliyim?

Terapi desteği almaya karar vermek kolay bir karar değildir. 

Hem bireysel hem de çift terapisini danışan olarak deneyimledim ve birlikte çalıştığım yüzlerce danışandan bu konudaki güçlüğü gözlemledim. 

“Başkası benim sorunlarımı nasıl çözebilir ki?”, “Birinden destek almaya çalışmak bir tür zayıflık değil mi?” gibi soru işaretleri insanın kafasını kurcalıyor. 

Ancak gerçek şu ki, sorunlarınızı zaten kendiniz çözeceksiniz, fakat bir terapistin desteği ile bu çok daha verimli ve hızlı bir şekilde gerçekleşir. 

Bu, güçlü bir karardır ve bu tür güçlü kararlar alma sorumluluğuna sahip olduğunuzu gösterir.

İlk seans öncesinde aklınızda birçok soru işareti olabilir. 

Heyecanınızı biraz daha yatıştırmak ve bu süreci daha verimli hale getirebilmek açısından ilk seansın, ilk değerlendirme sürecinin nasıl geçtiğini detaylı olarak sizinle paylaşmak istiyorum. 

Benden randevu aldığınızı ve ilk seansınız için ofisimize geldiğinizi düşünelim. 

Aşağı yukarı diğer psikologların, diğer terapistlerin süreçleri de birbirine benzerdir, ufak farklılıklar olsa bile.

Ofise ilk geldiğinizde asistanım sizi karşılayacak ve bir form doldurmanızı isteyecek. 

Bu formda hem iletişim bilgilerinizi paylaşıyorsunuz hem de ofisimizin kuralları, sürecimizle ilgili bazı bilgilerin neler olduğunu öğrenmiş oluyorsunuz. 

Bu formu doldurup ilgili yazıyı okumaya belli bir zaman ayırmak gerektiğinden dolayı birkaç dakika önceden ofise gelmeniz de fayda var. 

Böylece hem geç kalma riskini önlemiş olursunuz hem de bu forma gereken zamanı ayırmış olursunuz. Seanslar dakik şekilde ilerliyor. 

Randevu saatiniz geldiğinde sizi salonda karşılayıp terapi odamıza geçiyoruz. Genelde bizim ofislerimiz ev ortamına benzer, rahat bir şekilde kendinizi ifade edebilmeniz, açabilmeniz açısından. 

Karşılıklı olarak koltuğa oturduktan sonra önce kısa bir sohbet yapıyoruz; işte nasıl geldiniz, bize nasıl ulaştınız gibi. 

Daha sonrasında da süreci size anlatıp değerlendirme görüşmesine devam ediyoruz.

Diyelim ki karşımdasınız ve ilk konuya girişi yapıyorum, öyle düşünelim, örnek olması açısından. Yaklaşık 45-50 dakikalık bir zamanımız var. 

Bu zaman içinde öncelikle sizi tanımak istiyorum; kaç yaşındasınız, ne ile uğraşıyorsunuz gibi. 

Daha sonra sizi buraya getiren konular neler, nasıl başladı, devam etti, hayatınızı nasıl etkiliyor, buradan beklentileriniz neler, bu noktalardan devam ederiz gibi bir şeyler söylüyorum. 

“Neresinden başlasam, nasıl anlatsam?” diye düşünebilirsiniz. Sonuçta yaşadığınız birçok şey de varsa, birçok soruna sahipmişsiniz gibi düşünüyorsanız, bunu tek bir seansta anlatmak gerçekten güç bir iş. 

Bazı kişiler şimdiki zamandaki sorunları önceliklendirerek başlayabilir. Şimdiki zamana bağlayabilmeniz, nasıl ifade ettiğiniz benim için çok önemli değil. 

Merak ettiğim noktaların neler olduğunu içeren dosyalar zihnimin bir köşesinde. Siz karışık bir şekilde anlatsanız bile ben bir şekilde bu dosyaları dolduruyorum. 

O yüzden rahat olabilirsiniz. Bizim terapist olarak görevlerimizden birisi de sizlerin karışık zihinlerini toparlamak olmaktır. 

Eğer çok duygusal hissederseniz, ağlamadan sıkıntılarınızı anlatamayacak gibi olursanız bunda hiçbir sıkıntı yok. 

Ofislerimizde bolca peçete bulundururuz. Ağlamak sonuç olarak duygularınızı ifade etmekle alakalı ve bir zayıflık değil, bir sorun değil. 

Bazen refleksif olarak bu süreçteki danışanlar “Kusura bakmayın ağladım.” gibi şeyler söyleyebiliyor. 

Ben bunu duyduğumda her seferinde müdahale ederim: “Kusura bakılacak bir şey yok, rahat olun, duygularınızla temas ediyorsunuz demek ki, ağlamaya ihtiyacınız varmış, serbest bırakın.” gibi bir şeyler söylerim.

İlk iki seansımızda mevcut sorunlarınızın dışındaki hayatınızı da anlamaya çalışırız: okul hayatınız, iş hayatınız, ilişkileriniz, tipik bir gününüz, tabii ki aile yaşantınız, geçmişte yaşadığınız önemli olaylar. 

Bunları genel olarak anlamaya, tanımaya çalışırız. Büyük resmi görmek bizim için önemli.

Sizi doğrudan getiren konularla bağlantılı değil gibi görünse bile bu noktaları ele almak, doğru bir şekilde sorunlarınızı analiz etmemiz için bizim için faydalı oluyor. 

Eğer sorunlarınızın sayısı çok sayıda değilse ve çok konuşkan birisi de değilseniz, net bir şekilde kendinizi anlatabilen birisi iseniz bazen tek seansta bile tüm bu bilgileri alabiliyoruz.

 İlk seansın sonunda sonraki seansa eğer eksik kalan bir şeyler varsa, yani değerlendirme sürecimizi ikinci seansta da devam ettireceksek bu tür test ve formlar istemeyiz ama ben biraz daha derinlikli bilgilere ulaşmak açısından bu gibi formları vermeyi faydalı buluyorum.

 Bu formları da iki seans arasında doldurup ikinci seansınıza doldurmuş şekilde geliyorsunuz. Tabii ki eğer doldurmak istemezseniz doldurmayabilirsiniz. 

Genelde değerlendirme sürecini ilk iki seans gibi düşünebiliriz. Tabii ki bu kişiden kişiye değişir, terapistten terapiste, kullandığı ekole, yaklaşıma göre bu değerlendirme süreci uzayabilir ya da daha kısa olabilir ama ortalama minimum ilk bir iki seans gibi düşünebiliriz.

Değerlendirme süreci sadece bilgi alma değildir, sonraki süreçte odaklanılması gereken noktalar neler, ne tür yöntemler kullanılabilir bunların da konuşulduğu bir tür oryantasyonu da içerir.

Değerlendirmenin devamı olan ikinci seansımızda ilk seanstan eksik kalan bilgileri, işte formda dikkat çeken noktaları soruyorum ve görüşmenin ikinci yarısında da nasıl bir yolla ilerleyebiliriz, hangi yöntemleri kullanmamız faydalı olabilir birlikte ortak bir şekilde karar veriyoruz. 

Örneğin eğer EMDR gibi bir terapi yöntemini kullanmak faydalı gibiyse bunu nedenlerini anlatıyorum, bu yöntemin ne olduğunu, nelere dikkat edilmesi gerektiğini paylaşıyorum.

Böylece sizin için de sonraki sürecin nasıl olabileceği biraz daha şekillenmeye başlıyor. Sıklığa karar veriyoruz. 

Genelde birçok danışanımızla haftada bir gibi bir sıklıkla ilerliyoruz tempolu ve verimli bir süreç açısından ama bazen maddi şartlar nedeniyle ya da gelip gitme konusundaki şartlardaki kısıtlılıklar nedeniyle 2 haftada bir şeklinde de başladığımız oluyor. 

Haftalık olarak görüştüğümüz danışanlara da belli olumlu ilerlemeler sonrasında 2 haftada bir gibi bir sıklıkla arayı açarak terapiyi sonlandırmaya doğru götürüyoruz.

Terapi desteği konusunda açıkçası birçok kişinin pek bir bilgisi yok. Bizim alanımız çok bilinen bir alan değil sonuçta, kapalı kapılar arkasında yapılıyor, doğrudan gözlemlemek de pek mümkün olan bir şey değil. 

Bundan dolayı da aklınıza takılan belli sorular olduğunda bunları bize sormanız bizi çok memnun ediyor. 

Çünkü bu sürecin nasıl olduğu ile ilgili kafanızda soru işaretleri cevaplanmış olursa, daha net olursa sürecin daha verimli olduğunu görüyoruz. 

Böylece motivasyonunuz da daha diri oluyor ve bir nevi ekip halinde, bir takım halinde çalışmamız mümkün oluyor. 

Yeni tanıştığınız birine en mahrem anlarınızı, kimseye belki de anlatmadığınız şeyleri anlatmak, o kişi bir uzman olsa bile garip gelebiliyor, zorlayıcı olabiliyor. 

Belki kendinize bile itiraf etmekte zorlandığınız şeyleri anlatmak açıkçası kendinize ya da başkasına bariz bir şekilde zarar verme gibi durumlar dışında anlatacağınız her şey seans odasında kalır ve terapist ne yaşarsanız yaşayın sizi yargılamayı anlamaya çalışacaktır.

Dışarıdan bakıldığında ayıp, komik, saçma, abartılı, dengesiz gibi olabilen birçok sorun türünü açıkçası dinledim ve her seferinde de gördüm ki dışarıdan böyle görünen bu sorunların her birinin arkasında gayet kendine göre mantıklı, anlamlı ve tutarlı belli gerekçeler var, sadece bu gerekçeler uygunsuz bir yolla karşılanmaya çalışılıyor. 

Örneğin eşine karşı çiğ bir şekilde öfke patlamaları yaşayan bir kadını düşünelim. 

Terapiye geliyor, işte “Bende öfke patlaması sorunları var, işte kötü şekilde yaklaşıyorum eşime ve ben de bundan çok rahatsızım.” diyor ama bunu analiz ettiğimizde örnek veriyorum belki de bu kadının yaşadığı sıkıntı anlaşılmamak, ilgilenilmemek ve dışarıdan çiğ görünen, dengesiz görünen, sorunlu görünen bu öfke patlamaları anlaşılmak için yaptığı çığlıklar aslında.

Terapi desteği hakkında bilgi sahibi olmayan bazı kişiler ilk seansta hemen sorunlarına kişiselleştirilmiş belli çözümler bulma beklentisiyle gelebiliyorlar. 

Öyle olmadıklarını gördüğünde de hayal kırıklığına uğrayabilirler. Tüm hayatınızı 45-50 dakikaya sığdırmak pek de mümkün değil. 

Gördüğünüz gibi ve bunu sığdırsak bile daha da derinleşip kişiyi anlamak gerekir. Bu sadece büyük resmi görmek, kişiye özel belli çözümler üretmek için öncelikle doğru bir şekilde anlamak gerekiyor. 

Öbür türlü şablon bilgileri kişiye empoze etmiş oluruz. Umarım anlattıklarım kafanızda özellikle ilk seans ve değerlendirme sürecinin nasıl geçtiği ile ilgili bazı şeylerin şekillenmesinde faydalı olmuştur. 

Özetle, terapiye başlama kararı zor olabilir ancak bu güçlü bir adımdır. İlk seans ve değerlendirme süreci genellikle şunları içerir:

  • Karşılama ve form doldurma: Ofise geldiğinizde asistan tarafından karşılanırsınız ve iletişim bilgilerinizi içeren bir form doldurmanız istenir.

 

  • Kısa sohbet ve sürecin anlatılması: Terapist sizi tanımak için kısa bir sohbet başlatır ve terapi sürecini anlatır.

 

  • Sorunların ve beklentilerin konuşulması: Sizi terapiye getiren konular, nasıl başladıkları, hayatınızı nasıl etkiledikleri ve terapiden beklentileriniz konuşulur.

 

  • Hayat hikayenizin anlaşılması: Terapist, okul hayatınız, iş hayatınız, ilişkileriniz, aile yaşantınız ve geçmişte yaşadığınız önemli olaylar hakkında bilgi edinmeye çalışır.

 

  • Değerlendirme süreci ve yöntemlerin belirlenmesi: Genellikle ilk iki seans değerlendirme olarak geçer. Bu süreçte hangi yöntemlerin kullanılacağı ve nasıl ilerleneceği konuşulur. Gerekirse testler ve formlar kullanılabilir.

 

  • Sıklığa karar verilmesi: Seansların sıklığı (genellikle haftada bir) maddi durumunuza ve diğer faktörlere göre belirlenir.

 

Unutmayın:

  • Aklınıza takılan soruları sormaktan çekinmeyin.

 

  • Duygularınızı ifade etmekten çekinmeyin. Ağlamak bir zayıflık değildir.

 

  • Terapist sizi yargılamayacaktır.

 

  • İlk seansta hemen çözüm bulmayı beklemeyin. Değerlendirme süreci zaman alır.

 

Bu bilgiler, ilk seansınız için size bir fikir verecektir ve süreci daha rahat geçirmenize yardımcı olacaktır. Sonraki yazımda, terapi sürecini daha verimli hale getirmek için sonraki seanslarda nelere dikkat etmeniz gerektiği anlatılmaktadır.

 

Kaliteli Yaşam Danışmanlığı ve Travma Terapisi/EMDR özel çalışma alanlarımdır.

Psikolojik güçlükler ve kişisel gelişime yönelik birçok içerik (kitap ve online eğitimler vb.) paylaşıyorum.

İçeriklere ulaşmaya başlamak için buraya tıklayabilirsiniz.

Kendinin Terapisti Ol Kitabı

psikolog kitapları öneri kendinin terapisti ol

Daha Kaliteli Bir Yaşam İçin
4 Basamaklı Uyan Yöntemini
Nasıl Kullanabileceğinizi Öğrenin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir